İstanbul’da Ziyaret Edebileceğiniz, Oryantalist Üslubun En İyi Örnekleri!

Oryantalizm Batılı bir araştırma alanıdır ve Doğu toplumlarının yaşamlarını, kültürlerinin inceler. Doğu kültürünü inceleyip resim, müzik, mimari, heykel, dans gibi birçok alanda eserler üreten Batılı sanatçılara da oryantalist denir. Şarkiyatçılık olarak da adlandırılan oryantalizm, 18. yüzyılın sonlarına doğru başladı ve Batılı sanatçılar sayesinde Avrupa’da yaygınlaştı. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış İstanbul‘da da oryantalist üslubun örnekleri bulunur. İşte görkemli mimarileriyle hayranlık yaratan, İstanbul’da mutlaka ziyaret etmeniz gereken oryantalist üslubun en iyi 4 örneği!

İhtişamlı Tasarımıyla Büyüleyici Bir Güzellik: Çırağan Sarayı

oryantalist üslup, osmanlı dönemi eserleri, istanbul tarihi eserler, istanbul oryantalist mekanlar, çırağan sarayı

1863-1880 yılları arasında başlayan oryantalist mimari örneklerinin başında gelen Çırağan Sarayı, Beşiktaş ile Ortaköy arasında yer alan ve “Kazancıoğlu Bahçeleri” olarak bilinen bir yerde bulunuyor. 115 metre genişliğinde ve 664 metre uzunluğuna sahip saray, toplamda 76.360 metrekarelik oldukça geniş bir alanı kaplıyor. Saray, beş bölümden oluşuyor. Bu alanlar; Merasim ve Mabeyn Daireleri, Daire-i Hümayun, Harem ve Veliaht Dairesi olarak adlandırılır.

Sarayın en ihtişamlı bölümü ise ortada yer alan ve padişahlara ait olan daire. Bu oda, mermer sütunlar kullanılarak hareketlendirilmiş cephe görünümü ile dikkat çeker. Çırağan Sarayı’nın tasarımında genellikle geometrik desenler kullanıldığı için süslemeler de geometrik desenlerle uyumlu.

Oryantalizmin en önemli öğelerini taşıyan Çırağan Sarayı, tüm görkemiyle ziyaretçilere mimari bir şölen yaşatıyor. Siz de İstanbul’a gidince Beşiktaş’tan Ortaköy’e kadar uzanan bu muhteşem yapıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Oryantalist Üslubun En İyi Örneklerinden Biri: Sirkeci Garı 

En görkemli oryantalist mimari örneklerinden biri olarak kabul edilen Sirkeci Garı ya da diğer adıyla İstanbul Garı, Avrupa Yakası’ndaki tarihî yarımada olarak da anılan Fatih ilçesinin Sirkeci semtinde yer alıyor. TCDD’ye ait bir tren istasyonu olan yapı, 1889-1890 yıllarında August Carl Friedrich Jasmund tarafından inşa edilir.

Yapının simetrik olarak tasarlanan giriş cephesindeki kapının üzerinde yer alan basık kemer, pembe beyaz renkteki taşlarla örülüdür. Kemerin üzerinde ise on iki dilimli bir gül pencere yer alır. Bu pencere, iki renkten oluşan mermer taşlarla örülen bir kemerle çevrilidir. Kemerin kilit taşı ise sarkıt palmet motifiyle süslenir. Pencereyi dilimlere ayıran metal çerçevenin bittiği noktalarda da bu palmet motiflerden bulunur.

Oryantalist mimarinin dünyadaki en iyi örneklerinden biri olan Sirkeci Garı, size mükemmel bir deneyim sunar. Sirkeci Garı’nı ziyaret ederek yapının tüm detaylarını inceleyebilir ve tarihe tanıklık edebilirsiniz. 

İstanbul’un Simgesi: İstanbul Üniversitesinin Giriş Kapısı 

oryantalist üslup, osmanlı dönemi eserleri, istanbul tarihi eserler, istanbul oryantalist mekanlar, istanbul üniversitesi

İstanbul Üniversitesi’nin simgesi olan tarihî giriş kapısı, Fransız mimar Borgues tarafından tasarlanır. Kapı aslında İstanbul surlarının ana kapısı olan Altın Kapı için inşa edilir. Ancak istenen gerçekleşmez ve Harbiye Nezareti’nin ana kapısı olarak kullanılır. Bazı araştırmacılara göre de kapı, Abdülmecid Dönemi’nde Mühendis Bekir Paşa tarafından tasarlanan şehrin giriş kapısı planlarına göre yapılır. Bugün ise İstanbul Üniversitesi’nin girişini süsler.

İstanbul Üniversitesi giriş kapısı oryantalist üslupla yapılan, görkemli bir mimariye sahip. Kapı, anıtsal kemerli ve birbirine bitişik tam üç parçadan oluşur. Kapının ana girişleri, ortadaki büyük bir kemer açıklığı ile iki yanındaki daha küçük olan kemer açıklıklarından meydana gelir. Yapının iki yanında dendanlı burçlar biçiminde tasarlanan iki katlı odalar yer alır. Odaların zemini basık kemerli kapı ve pencerelerden oluşur. Kapının birinci katında ise at nalı kemerli pencereler bulunur. Pembe ve beyaz renkteki taşlardan yapılan, hafif sivri, at nalı biçiminde olan büyük kemer; çift kademeli olarak planlanır.

Eğer İstanbul’a yolunuz düşerse İstanbul Üniversitesi’ni ziyaret ederek bu muhteşem yapıyı mutlaka görmelisiniz.

Geçmişten Günümüze Yaşayan Bir Tarih: Pera Palace Hotel 

oryantalist üslup, osmanlı dönemi eserleri, istanbul tarihi eserler, istanbul oryantalist mekanlar, pera palace

 

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yer alan Pera Palace Hotel, müze otel olarak hizmet veren eşsiz bir yapı. Birinci derece tarihî eser statüsünde olan otel; neoklasik, art nouveau ve oryantalist mimari üsluplarını bir arada bulundurur.

1892 yılında yapımı başlayıp 1895 yılında açılan Pera Palace Hotel, o dönemin tanınmış mimarı Alexandre Vallaury ve yardımcısı olan Henri Duray tarafından tasarlanır. Otel mimarisinde yoğunlukla ahşap, cam ve mermer malzeme kullanılır. Otelin iç dekorasyonunda ve birincil mekânlarında oryantalist tarz benimsenir. Oryantalist mimari üslubun en çok görüldüğü yer ise giriş katındaki Kubbeli Salon. Bu salon oldukça geniş ve büyük. Otelin tüm planı ise bu salona göre yapılır.

Pera Palace Hotel, açıldığı 1895 yılında Türkiye’nin Avrupa standartlarındaki ilk oteli olma özelliğiyle ön plana çıkar. Siz de günümüzde hâlâ hizmet veren ve eşsiz mimarisiyle misafirlerini büyüleyen Pera Palace Hotel‘i ziyaret ederek tarihe tanıklık edebilir, birçok önemli kişinin konakladığı odalarda konaklayabilirsiniz.

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:

Yaz Aylarında İstanbul Seyahati Yapacaklar İçin Destinasyon Rehberi

İstanbul’un En Güzel Seyir Yerleri

Efsane Şehir İstanbul’a Dair… Günümüzde de Misafirlerini Ağırlamaya Devam Eden 5 Tarihî Mekân

Türkiye’de Yer Alan Eski Çağlara Ait 7 Antik Kent

Beyoğlu’nun Kalbi Pera’nın İlgi Çeken Tarihi

Galata Kulesi’nin Tarihî Hikâyesi

İstanbul’un eşsiz sembollerinden biri olan Galata Kulesi, hem yerli hem yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yapılardan biri. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan…

Daha Fazla Bilgi

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Çocuklarınızla Birlikte Gezebileceğiniz Müzeler

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bütün dünya çocuklarına armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl 23 Nisan’da büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Siz…

Daha Fazla Bilgi

İletişime Geçin