Pera’nın Küllerinden Doğan Neoklasik Mimari: Pera Palace Hotel
Kaynak:https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/3f/Fires_in_Istanbul_%2816219896922%29.jpg
1870’lerde Beyoğlu’nda binaların çoğunluğu ahşap, kagir yapılardan oluşmaktaydı ta ki ‘Büyük Pera Yangını’na kadar. Yıkım ve dönüşüm olarak adlandırabileceğimiz ‘Büyük Pera Yangını’ aslında tarihinin ne ilk ne de son örneği olarak kabul edilebilir. 1666 Londra’da gerçekleşen Büyük Ateş, kentin büyük bir kısmını yakıp geçmişti. 30 yıldan uzun süren yeniden inşa sürecinin ardından ahşap yapıların yerini taş binalar ve daha geniş sokaklar aldı. Bir başka örnek ise Büyük Şikago yangını! 1871 yılında yüzlerce, binlerce kayba sebep olan yıkım ardından şehir ‘Yeniden İnşa’ ile büyük bir dönüşüm sürecine girdi. Tıpkı Pera gibi… Beyoğlu’nun büyük bir kısmını yok eden yangının ardından toparlanma süreci biraz uzun sürse de çok daha kaliteli malzemelerden daha sağlam, heykelli, oymalı bina tipleri ile küllerinden yeniden doğdu. 1892’de de Pera Palace Hotel’e yaşam verdi. Yakın zamanda yayınlanan Netflix’in Pera Palas’ta Gece Yarısı dizisiyle beraber Pera Palace Hotel ile ilgili bilgileri tazeleme zamanı!
İlklerin Oteli Pera Palace Hotel
Levanten mimar Alexander Vallaury’nin tasarladığı, 1895’te açılış balosuyla kapılarını açan Türkiye’nin Avrupa standartlarındaki ilk oteli Pera Palace Hotel, aynı zamanda Osmanlı sarayları dışında elektriğin ilk olarak verildiği, ilk elektrikli asansörün, ilk akar sıcak suyun bulunduğu bina olmasının yanı sıra; I. Dünya Savaşı’ndan bu yana İstanbul’da pek çok önemli olaya tanık olmasıyla; gerek Türkiye, gerekse uluslararası platformlarda çok önemli bir simge-yapı olma özelliğini taşıyor.
Her Şeyin Başlangıcı
Birinci derece tarihi eser statüsündeki, müze-otel olarak anılan Pera Palace Hotel’ in hikâyesi, 19. yüzyılın sonlarında başladı. Dünyaca ünlü Orient Express, 1888 yılında Paris-İstanbul seferlerine başladığında, İstanbul’da Orient Express yolcularının alışkın oldukları yüksek standartları sunabilecek bir otel yoktu. Bu boşluğu, kısa süre sonra kuruluş çalışmalarına 1892 yılında başlanan, 1895’te ise açılış balosu yapılan Pera Palace Hotel doldurdu.
Orient Express’in o dönemki sahibi olan La Compagnie Internationale des Wagons-Lits et des Grands Express Européens, 1896 yılında kendi işletme şirketini kurarak Levanten mimar Alexander Vaullary’nin tasarladığı otelin yarı mülkiyetini aldı. Otel, Birinci Dünya Savaşı’na kadar son derece parlak bir dönem geçirdi. Savaşla beraber trenlerin işletilmemesi sebebiyle sıkıntıya giren Orient Express şirketi Mersinli bir tüccar Bay Bodossaki’ye satılır ve tam dört yıl boyunca onun yönetiminde kalır.
Ünlülerin Resmi Geçidi
Mimarisindeki Art Nouveau tarzıyla, sadece zamanda yolculuğa çıkarmıyor misafirlerini Pera Palace Hotel… Aynı zamanda da tarihi misyonuna sahip çıkarak, geçmişte olduğu gibi bugün de şehrin kültür ve sanat nabzını tutmaya devam ediyor. Şehrin caz ve edebiyat hali Pera Palace Hotel’in birbirinden değerli, ilham veren misafirleri…
Pera Palace Hotel’in en değerli misafiri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa
Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kral VIII. Edward, Kraliçe II. Elizabeth, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, Şah Rıza Pehlevi, Yugoslavya Devlet Başkanı Tito, General Franz von Papen, Zsa Zsa Gabor, Greta Garbo, Sarah Bernhardt, Alfred Hitchcock, Pierre Loti, Jacqueline Kennedy, Ernest Hemingway, Ninette de Valois, Mata Hari, Cicero, Mikis Theodorakis gibi isimler yer alıyor.
Pera Palace Hotel’in En Değerli Misafiri: Mustafa Kemal Atatürk
Tarihe tanıklık eden Pera Palace Hotel, Atatürk’ün önemli kararlar aldığı 101 numaralı oda, doğumunun 100. yılında eşyalarının sergilendiği bir müze oda haline geldi. İlk kez 1917 yılında konakladığı, sonrasında da defalarca kaldığı Pera Palace Hotel’deki odasında 20. yüzyıl başlarına ait kitap, dergi, halı ve madalya gibi şahsi eşyaları yer alıyor. Atatürk Müze Odası’nı her gün 11.00-12.00 ve 15.00-16.00 saatleri arasında ziyaret etmek mümkün.
Doğu Ekspresinde Cinayet: Agatha Christie
Dünyada en çok okunan kitapların yazarı, polisiye edebiyatın gurusu Agatha Christie Pera Palace Hotel’i ilk tercih eden sanatçılardan. Hatta 1933 yılında, Pera Palace’ın 411 numaralı odasında yazdığı bilinen ‘Doğu Ekspresinde Cinayet’ adlı kitabında Orient Express’te işlenen gerçek bir cinayetten esinlendiği söyleniyor. Agatha Christie ile beraber hayatımıza giren gizemli hikâyeleri biraz daha başa saracak olursak pusulamız; üzerine sayısız senaryoların oluşturulduğu 1926 yılı ve 11 kayıp günü gösterebilir. Hatta bir rivayete göre de bu 11 kayıp günün sırrı hala Pera Palace Hotel’de saklıdır.
Pera Palace Hotel’de Bir Gün
Sırlar ve dört bir tarafı tarihi hikâyelerle çevrili, 130 yıllık Pera Palace Hotel’de caz, edebiyat ve keşif dolu bir gün misafirlerini bekliyor.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:
Mimar-ı Şehir Alexandre Vallaury’nin Ülkemize Kazandırdığı 8 Eser
İstanbul’a Muhteşem Eserler Kazandırmış Ünlü Mimarlar ve Eserleri
19. Yüzyıl Osmanlı Şaheserlerinin Mimarı Alexandre Vallaury
Osmanlı Saray Mimarı ve Art Nouveau Üstadı Raimondo d’Aronco’nun Hayatı ve Eserleri