Yolu Pera Palace Hotel’den Geçenler… James Baldwin

Neoklasik mimari akımının İstanbul’daki en güzel örneği olan Pera Palace Hotel, 1895 yılında görkemli bir balo ile açıldı. Alexandre Vallaury’nin tasarladığı otel, açıldığı günden itibaren kapılarını dünyanın dört bir yanından ünlü ve önemli isimlere açtı. Bu isimler arasında ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ünlü yazarlar Ernest Hemingway ve Agatha Christie, başarılı yönetmen Alfred Hitchcock ve dünya sinemasının en güzel kadını Greta Garbo da yer alıyor. İstanbul’da tarihe bizzat tanıklık eden Pera Palace Hotel’de James Baldwin de bir süre konakladı. Gelin, Amerikalı yazarın Pera Palace Hotel’e düşen yoluna beraber göz atalım.

 

Irkçılığın Ortasında Siyahi Bir Yazar

Irkçılığın Ortasında Siyahi Bir Yazar

Kaynak: https://tr.pinterest.com/pin/835910380850765213/

1924 yılının Ağustos ayında Amerika’da dünyaya gelen James Arthur Baldwin, çoğunlukla siyahi vatandaşların yaşadığı yoksul bir getto mahallesinde büyüdü. Kozmopolit toplum yapısından ötürü ırkçılığın yaşanmaması beklenen Amerika’da ne yazık ki siyahilere karşı eski zamanlardan beri süregelen bir ön yargı mevcuttu. Bunun sonucunda siyahi vatandaşlar “köle” olarak alınıp satılıyor ve “beyaz” ırklar için işçi olarak çalıştırılıyordu.

1950’lerin Amerika’sı, Amerikan tarihinin o zamana kadarki en parlak dönemi olarak görülüyordu. Üstü açık arabalarla Rock’n Roll rüzgârları tüm dünyayı kasıp kavururken madalyonun öteki yüzünde muhafazakâr aile ve toplum yapısı devam ediyordu. Sekiz kardeşi olan James, ailenin en büyük çocuğuydu ve Baldwin ailesi de bu muhafazakârlığa ayak uydurmak için en büyük oğulları James Baldwin’i 14-16 yaşları arasında kilisede vaizlik yapmaya göndermişlerdi. Baldwin, bu sırada yarı otobiyografi niteliğindeki ilk romanını ve ilk tiyatro oyununu yazmıştı.

 

Özgürlük Arayışı: Paris

Baldwin, liseden mezun olduktan sonra New York şehrinin bohem mahallesi Greenwich Village’da düşük ücretli işlerde çalıştı; ancak bu dönemde kendini geliştirmeyi de ihmal etmedi. Amerika’nın katı siyasetine ve merkezî otorite sistemine daha fazla dayanamayan, edebi açıdan daha üretken olmak isteyen Baldwin; 1948’de sekiz yıl yaşayacağı Paris’e gitti.

İkinci ve de en çok ses getiren romanı Giovanni’nin Odası’nı Paris’te kaleme aldı. Romanın bu denli ses getirmesinin sebebi muhtemelen konusuydu. Roman, bir erkeğe ve kadına olan aşkı arasında kalan Paris’teki bir Amerikalının yaşamını anlatıyordu. James Baldwin’in bu eseri Paris’te yazması ise tesadüf değil. Avrupa, o dönemlerde Amerika’ya kıyasla eşitlik ve insan hakları konusunda daha ilerideydi.

 

Haklarını Savunan Bir Aktivist

Baldwin, 1957’de doğduğu ülkeye döndü ve ülkeyi kasıp kavuran sivil haklar mücadelesinin aktif bir katılımcısı oldu. Daha sonra “Nobody Knows My Name” adlı deneme kitabını Amerika’daki siyah ve beyaz ırkların ilişkisi üzerine yazdı. Aynı ilişki temasını “Another Country” adlı romanında da işledi.

 

İstanbul’da Yeşeren Bir Dostluk

İstanbul'da Yeşeren Bir Dostluk

Kaynak: https://tr.pinterest.com/AYLAAASEN/james-baldwin-in-istanbul/

1960’lı yılları Türkiye’de geçiren Baldwin’in yolu elbette Pera Palace Hotel’e de düştü. Türkiye’de yaşadığı 10 yıllık dönemde altı eser kaleme aldı. Üstelik aktör ve tiyatro yönetmeni Engin Cezzar’ın yakın arkadaşı olan James Baldwin; Cezzar’ın anılarına göre 1962’de yayınlanan “Bir Başka Ülke” (Another Country) romanını İstanbul’da, Engin Cezzar ve Gülriz Sururi çiftinin evinde tamamlamıştır. Yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü üzere Baldwin, Eminönü’nde güvercinleri beslemeyi de sevmiş görünüyor. Anlaşılan İstanbul’daki yaşamına epey iyi adapte olmuş!

James Baldwin, 1 Aralık 1987 yılında mide kanseri nedeni ile Fransa’da hayatını kaybetti. Arkasında ise hakları uğruna savaşan birinin akıllardan çıkmaması gereken anılarını bıraktı.

İstanbul’un Kalbinin Attığı Beyoğlu’nda Bir Mola: Enfes Kokteyller İçebileceğiniz Mekânlar

Beyoğlu; dokusuyla, tarihiyle, kozmopolit yapısıyla ve kültür sanat faaliyetleriyle İstanbul’un kalbinin en hızlı şekilde attığı lokasyonlardan biri! Beyoğlu’nun bu yüksek temposu içinde bazen durup soluklanmak,…

Daha Fazla Bilgi

Sonbaharın Romantik Ruhunu Hissedebileceğiniz Oteller

Yazın canlı renkleri yerini sonbaharın sıcaklığına bırakırken insanın içinde romantizm rüzgârları esmeye başlıyor. Bu büyülü mevsimde konaklamanın tadı ise bir başka oluyor. Kendinizi büyüleyici atmosferin…

Daha Fazla Bilgi

İletişime Geçin