Klişeleri Yıkın: Şehirlerin Kraliçesi İstanbul’da Farklı Bir Gün
“Aşk nedir? Şu dünyada aşk kadar insan ruhuna nüfuz eden bir şey olduğunu sanmıyorum; ne insan, ne de başka bir şey. Yüreği aşk kadar kaplayan ve içinde yer eden başka bir şey yoktur. ” Umberto Eco, Gülün Adı
Melkli Adso’ya göre aşk, insanın bedenini, ruhunu ve zihnini ele geçiren bir şey… Sözlük anlamına göre bir kimseye veya bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu… Kimilerine göre huzurlu bir liman, keyifli bir duygu, kimilerine göre çokça çaresizlik, gözyaşı…
Hiçbir formülü olmayan aşkın tarifine belki de en çok Eugene Delacroix yaklaşmıştır. “Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden çok farklı bir dil gerekir.” O yüzdendir ki insanlar, yüzyıllardır, sözle ifade edilemeyen tüm duygular için eski veya yeni bir sürü gelenek icat etmiştir.
Eski Roma Dönemi’ne Dayanan Bir Gelenek
Bu geleneklerden biri de aşkı onurlandırmak adına inşa edilen, kökleri Roma dönemine kadar dayanan Sevgililer Günü… Kimileri için dini, kimileri için romantizmi, kimileri için de ticari özelliğe sahip bu gün, tıpkı aşk gibi… Ne tek bir formülü var, ne de tek bir tanımı… Ancak, hayatın hızla aktığı, en çok kurulan cümlenin ‘zamanım yok!’ olduğu bu yüzyılda, sevgiyi onurlandıran bir gün kulağa hiç de fena gelmiyor. Bugünü anlamlandırmak bizim elimizde, klişeleri yıkıp hayatın tadını çok sevdiğin birisiyle keşfetmek kadar muhteşem bir şey olabilir mi? Bu Sevgililer Günü’nde klişeleri yıkın! Tarih, sanat ve müzik dolu bir deneyime hazırlanın…
Art Nouveau ve Neo klasik tarzıyla kapıdan girdiğiniz anda ihtişamlı ve mistik bir yolculuğa davet eden Pera Palace Hotel’de, sevgilinizle büyülü bir gün geçirebilirsiniz.
Tarihin Sayfalarında Gezinme Fırsatı
Zaman makinesi diye bir şey varsa o da Meşrutiyet Caddesi’nde yer alan Pera Palace’ın kapısıdır. Ernest Hemingway, Agatha Christie, Josephine Baker, Pera Palace Hotel’in en değerli konuğu olan Mustafa Kemal Atatürk… Fikirleriyle, yaşamlarıyla, eserleriyle tarihe ismini miras bırakan birbirinden kıymetli misafirlerinin ayak izlerini takip edin. Hikâyelerine, gizemlerine kulak verin. İlham perilerinin, sevgiyi onurlandırdığınız bu özel günde kapınızı çalmasına izin verin.
Müzik, Duyguları Harekete Geçirir
14 Şubat, pazartesi gününe denk gelse de pandeminin herkese öğrettiği olumlu bir şey var! Esneklik… 14 Şubat belki de bu yıl başka bir gündür… Çünkü sadece size ait bu güne, Cumartesi Sabah Konserleri’nin rahatlatıcı, duyguları harekete geçiren melodileri ve Grand Pera Salonu’nun nefes kesen ihtişamıyla başlamak paha biçilemez…
İstanbul’un Altın Çağı’nda Kahve Ve Tatlı Molası
1900’lerin Paris’ini andıran dekorasyonuyla kendinizi Woody Allen filminde hissedeceğiniz Patisserie de Pera’da kahve ve tatlı molası! Sevgiliyle hayalleri, duyguları, endişeleri, heyecanları paylaşmak için muhteşem bir yer. Bir yudum kahve, bir çatal pasta, bir tutam sohbet ve bolca hayranlık…
İlham Gencer İle Geleneksel 5 Çayı
Salonun ihtişamlı kubbesinin altında, Türk cazının önemli değerlerinden, muazzam bir enerjiye sahip İlham Gencer’in keyifli melodilerine tanıklık ederken, kendinizi başka bir zamana ait hissedeceksiniz. Hem kendinize hem de sevgilinize verebileceğiniz en güzel hediye!
Paşa Salonu’nda Romantik Bir Akşam Yemeği
Beyoğlu’nun incisi Pera Palace Hotel’de 19. yüzyıla doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Paşa Salonu’nda tarih dolu atmosferi içinize çekerken sevgilinizle birlikte müzik eşliğinde akşam yemeği ve hafta sonu konaklama keyfini çıkarın.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:
İstanbul’un En Güzel Seyir Yerleri
İstanbul’u Geziyoruz: Şehrin En Özgür Rotaları
Türk Edebiyatında İstanbul’u En İyi Betimleyen Belli Başlı 10 Eser