19. Yüzyıl Osmanlı Şaheserlerinin Mimarı Alexandre Vallaury
“Oryantalizm, varlığı Doğu ve Batı kültürlerinin farklılığına dayanan bir alandır ve özetle Batı’nın Doğu’ya bakışını kapsar; bilimsel boyutunun yanında önyargıları da barındırır. Avrupa’da 18. yüzyıldan itibaren Doğu esinli yapılar inşa edilmiş, biçimler gerçeğe uygunlukları tartışılmadan serbestçe kullanılmıştır. Batı’daki bu mimari moda, adeta kavramları daha da karıştırmak adına Doğu’ya geri döner ve 1860’lı yıllardan itibaren İstanbul’da da oryantalist mimari örnekleri tasarlanır.”
19. yüzyılın ikinci yarısını kapsayan Osmanlı mimarlık tarihinin, aslında Oryantalizm’le iç içe yürüyen bir mimari aidiyet arayışının tarihi olduğunu biliyor muydunuz? İşte onun en güzel örnekleri…
Pera Palace Hotel, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Abdülmecit Köşkü, Büyükada Rum Yetimhanesi, Osmanlı Bankası gibi İstanbul’u İstanbul yapan yapıların efsanevi mimarı, 1850 doğumlu Alexandre Vallaury…
Alexandre Vallaury Kimdir?
Kaynak: http://levantineheritage.com/note148.htm
Batı ve doğu mimarlığının sentezi, 1850 doğumlu Alexandre Vallaury, İstanbullu Levanten asıllı bir mimar. Orta öğrenimini Saint Joseph’te yaptığı tahmin edilen Vallaury, mimarlık eğitimi için Paris’e gitti ve dönemin en iyi mimarlık eğitimi veren okulu Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu (Ecoles des Beaux-Arts)’nda okudu.1855 yılında Roma Büyük Ödülü’nü kazanan Valluary, 1880 yılında eğitimini tamamlayarak İstanbul’a geri döndü. Ressam olduğu dönemlerde arkadaş olduğu Osman Hamdi Bey tarafından “Mimar-ı Şehir” olarak anılan Vallaury, 19. yüzyılın efsanevi mimarlarından biri olmuştur. 1882 itibarıyla ilk eserlerini vermeye başlayan Vallaury’nin ilk binası Güzel Sanatlar Akademisi’ydi. Gülhane Parkı’nda yer alan akademide Valluary aynı zamanda, öğretmenlik görevini de üstlendi. Osmanlı İmparatorluğu’nun önde gelen entellektüellerinden birisi olan Valluary’nin 19. yüzyıla damga vuran şaheserleri…
Pera Palace Hotel
Kaynak: https://kulturenvanteri.com/wp-content/uploads/Pera-Palas.jpg
İstanbul’un tarihinin en köklü tanıklarından, ikonik, efsanevi zamansız Pera Palace Hotel, Art Nouveau, Neo-Klasik ve Oryantalist mimari tarzları bir arada kullandığı, 130 yıldır misafirlerini ağırlamaya devam eden, 19. yüzyıl sonu İstanbul mimarisinin büyüleyici bir örneği. Pera Palace Oteli’nin en büyüleyici mekanı, renkli suni mermerli kemerleri, gizemli doğu mimarlığını yansıtan camlı ahşap kubbeleri ve zarif ahşap kafesli pencereleri ile ‘Kubbeli Salon’ olabilir. Bu salon, Orient Ekspres’in son durağı, İstanbul’un ve Doğu’nun bir simgesi olarak da kabul edilebilir.
İstanbul Arkeoloji Müzesi
Kaynak: https://kulturenvanteri.com/wp-content/uploads/%C4%B0stanbul-Arkeoloji-M%C3%BCzeleri.jp
Dünyanın en büyük müzeleri arasında yer alan İstanbul Arkeoloji Müzesi, Neo-Klasik mimarisiyle son derece dikkat çekici! Geniş merdivenlerle ulaşılan iki girişi, sütunlarıyla beraber adeta bir tapınağa benzer. İlk Türk arkeoloğu, ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey’in isteği üzerine Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen müze, 1891, 1903 ve 1907 yılları olmak üzere üç farklı aşamada tamamlanmıştır.
Abdülmecid Köşkü
Kaynak: https://www.ktsk.com.tr/KTSK/media/KTSK_Media_Library/takim-antrenmani/WhatsApp-Image-2019-10-11-at-13-45-46.jpg?ext=.jpg
1900-1904 yılları arasında Osmanlı Saray çevresi ve üst yönetimi için yaptığı yapılardan birisi de Abdülmecid Efendi Köşkü. Kuzguncuk’taki Bağlarbaşı Korusu içinde bulunan tarihi köşk, sanat etkinlikleriyle beraber hala misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.
Büyükada Rum Yetimhanesi
Kaynak: https://cdn.neredekal.com/blog/i6R/760×380/buyukada-rum-yetimhanesini-impact-story.jpg
Büyükada’nın Manastır Tepesi’nde yer alan, Prinkipo Rum Yetimhanesi olarak da bilinen Büyükada Rum Yetimhanesi, 1898-1899 yılları arasında bir Fransız Şirketi tarafından, Allexander Vallaury’nin mimarlığını üstlendiği bir otel olarak inşa edilmiştir. Daha sonra Eleni Zarifi adlı bir kadın tarafından satın alınan görkemli, ahşap bina 1960’lı yıllardan bu yana boş kaldığı için maalesef bakımsız bir halde köklerine tutunmaya çalışmaktadır.
Osmanlı Bankası
Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/7/7a/Ottoman_Bank.jpg/1200px-Ottoman_Bank.jpg
Başka mimarlara ilham olan, 1892 yılında Galata’da yaptığı Osmanlı Bankası Genel Müdürlüğü binası ile başka mimarlara ilham kaynağı olurken Valluary, bu binası ile de ünlenmeye başladı. 1855 yılında, İngiliz müteşebbislerin hayali olarak başlayan, Dönemin Merkez Bankası olan Osmanlı Bankası İstanbul’un Karaköy semtinde müze olarak yüzlerce yıllık tarihiyle kentin hikâyelerine tanıklık etmeye devam ediyor.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:
Mimar-ı Şehir Alexandre Vallaury’nin Ülkemize Kazandırdığı 8 Eser
Pera Palace Hotel Hakkında Duyunca Çok Şaşıracağınız 14 Bilgi
Beyoğlu’nun Tarihi ve Birbirinden İhtişamlı Apartmanları
Pera Palace Hotel’in İlginizi Cezbedecek Mimari Özellikleri
Pera Palace’ı Tercih Eden Ünlü Sanatçılar
İstanbul’a Muhteşem Eserler Kazandırmış Ünlü Mimarlar ve Eserleri