Geçmişten Günümüze Opera Sanatının Yolculuğu
1597 yılında gösteri sanatlarının en köklü yansımalarından biri olarak ortaya çıkan opera, günümüzde de popülerliğini koruyor. Neredeyse tüm sanat dallarından bir parça barındıran, etkileyici görsel ve işitsel şölenler sunan opera sanatı farklı konu ve içerikleri sahneye taşıyarak izleyiciyle buluşturuyor. Sanatseverlerin büyük bir zevkle takip ettiği opera sanatının geçmişten günümüze olan yolculuğunu merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edebilirsiniz!
Opera Nedir?
İtalyancada “eser” anlamına gelen opera; müzik, kostüm ve sahne tasarımı gibi göz dolduran sanat dallarının bir araya gelerek büyüleyici bir bütünlük oluşturması olarak tanımlanabilir. Teatral bir bütünlük oluşturarak izleyiciye sunulan bu eserler, duygu yüklü melodiler ve olay örgüsünü yansıtan sözleriyle büyük sahne şölenleri oluşturan yapıtlardır. Koro, solist, orkestra, ışık, sahne dekoru ve kostümlerin ahenkli birleşimi bugünkü opera örneklerinin temelini oluşturuyordu.
Opera’nın Doğuşu İtalya’da Gerçekleşiyor
Rönesans’ın doğuşuna şahitlik eden Floransa, operanın gelişiminde de büyük bir rol oynayarak muhteşem eserlerin ortaya çıkmasına ev sahipliği yapıyordu. Böylece 1597 yılında opera olma özelliklerini taşıyan ilk eser “Dafne” ortaya çıktı. İlk kez bir karnavalda sahnelenen bu opera eseri, Şair Ottavio Rinuccini’nin yazdığı ve Jacopo Peri’nin bestelediği bir örnekti.
Opera Sanatı, Mitolojik Hikâyeleri Şiirsel Bir Dille Ele Alıyor
Opera sanatının ortaya çıkmasının en büyük sebeplerinden biri eski Yunan trajedilerine duyulan beğeniydi. Tragos (keçi) ve Oidie (türkü) kelimelerinin birleşimiyle ortaya çıkan Trajedi sözcüğü, mitolojik hikâyeleri konu alan bir ağlatı olma özelliğini taşıyordu. Rönesans Dönemi’nin en can alıcı özelliklerinden biri olan eski Yunan ve Roma trajedilerine olan özlem, yeni bir sanat türünün ortaya çıkmasını sağladı.
Aralarında şair ve bestecilerin bulunduğu bir grup eğitimli kişinin Camerala ismi altında toplanmasıyla opera sanatı büyüyerek gelişmeye başlıyordu. Yunan trajedilerinden feyz alarak farklı eserler ortaya koyan grup, ilk olarak Euripides ve Sophokles’in eserlerini benimsedi ve opera sanatının gelişmesine vesile oldu.
İlk Örnekleriyle Dünyaya Yayıldı
1600 yılında Euridice isimli ikinci opera örneğini ortaya koyan Peri’yi Monteverdi takip etmiş ve 1607 yılında “Orfeo” isimli operayı bestelemişti. Sanatçı bu eseri ortaya koyarken orkestraya ağırlık vererek sesleri çoğaltmış ve böylece eser, sahnelenen ilk opera olmuştu. 1637’de operalar halkın huzuruna çıkmış ve dünyada da bilinirlik kazanmaya başlamıştı. Saraydan çıkıp büyük kalabalıklara ulaşan opera, Fransa ve İngiltere’de sahnelenmeye başladı. Farklı ülkelerden sanatçılar yeni opera oyunları yaratarak farklı opera çeşitleri ortaya koydu.
Türkiye’deki İlk Örnekler 19. Yüzyılın Başlarında Görüldü
16. yüzyıldan itibaren varlığını sürdürmekte olan opera sanatının Türkiye’deki örneklerine ise 18. yüzyılın sonlarında devlet tiyatrolarında rastlanıyordu. Bir düğün için Venedik’ten opera grubu getiren Sadrazam Köprülü Ahmet Paşa’nın vesilesiyle saraydan halka inen opera dinletileri önce İstanbul, sonra da İzmir’de tiyatro binalarında sahnelenmeye başladı.
Yabancı opera yazarlarının da ülkemizde eserler üretmesiyle iyice bilinirlik kazanan opera, Türkiye’nin sanatsal anlamda gelişmesini de sağladı. İtalya’da ortaya çıkan bu büyüleyici sanat türü, 19. yüzyıl Türkiye’sinde sanat topluluklarının estetik ifade biçimlerinden biri olma rolünü üstlenmişti.
Pera Palace’taki Opera Dinletilerine Davetlisiniz!
Geçmişten günümüze dünya üzerinde sanatsal bir dalgalanma yaratan operanın en güncel örneklerini, İstanbul’un gözdesi Pera Palace Hotel‘de deneyimlemeniz mümkün. 130 yıldan fazla süredir şehrin en sanatsal ve estetik mekânlarından biri olan Pera Palace’taki opera dinletileri, sanatseverleri tarihî bir yolculuğa çıkarıyor.
Güçlü akustiği ve ihtişamlı mimari tasarımıyla öne çıkan Grand Pera Balo Salonu’nda gerçekleşecek etkinlikler aşk, müzik ve büyüleyici hikâyelerle sizlere unutulmaz dakikalar yaşatacak. “Pera Palas’ta Aşk”, “Farinelli ve Senesino Aryaları” ve “Dünya Kadınları” operalarının sahneleneceği bu özel etkinlik serisinde, önemli Türk bestecilerin eserlerinden oluşan bir repertuvar da dinleyicileri bekliyor.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:
İstanbul’da Klasik Müzik Dinleyebileceğiniz En Keyifli Mekânlar
İstanbul’da Müzik Dinleyebileceğiniz Açık Hava Mekanlar
İstanbul’un Birbirinden Özel Konser Mekanları Rehberi