İstanbul’un Hayranlık Uyandıran Kültür Rotaları

İki kıtayı birleştiren, uğruna nice şarkılar, türküler söylenmiş İstanbul’u anlamanın yolu, onun ruhuna hayat veren ezgileri keşfetmekten geçer. Bu büyülü keşif yolculuğunda şehrin kendine has sesini duyacak, size fısıldadığı hikâyelere ortak olacaksınız. Baş döndüren keyifli keşif yolculuğundan sonra İstanbul’un size ne demek istediğini anlayabilirsiniz. İşte İstanbul’un büyüsünü adım adım hissetmenizi sağlayacak, hayranlık uyandıran kültür rotaları…

 

Tarihî Yarımada

Kuzeyde Haliç, güneyde Marmara Denizi ve doğuda İstanbul Boğazı’yla çevrili Tarihî Yarımada, İstanbul’un değerli kültür rotalarını barındırıyor. Bu rotalardan ilki Eminönü. Vapur düdükleriyle martı seslerinin harika bir harmoni yarattığı Eminönü’nde nefis bir balık ekmek yiyebilirsiniz. Eminönü Meydanı’nda bulunan Mısır Çarşısı‘ysa mutlaka gezmeniz gereken bir çarşı. Mısır Çarşısı’nın zengin yelpazesinde baharatlardan özel çay karışımlarına, altın takılardan hediyelik eşyaya kadar pek çok ürün bulunuyor.

Yarımadanın bir diğer önemli rotası Balat. Hem Bizans hem Osmanlı döneminden kalan tarihî yapılar, Balat’ın nostaljik atmosferini süslüyor. Osmanlı döneminde Yahudilerin, Rumların ve Ermenilerin yerleşim bölgesi olan Balat’ta Fener Rum Patrikhanesi, Aya Yorgi Kilisesi, Moğolların Meryemi Kilisesi ve Balat Surp Hreşdagabet Ermeni Kilisesi görmeden geçmemeniz gereken yerler.

Tarihî Yarımada demişken Fatih semtini unutmamak gerekir. Zira başta Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camii gibi kıymetli yapılar Fatih’te yer alıyor. Tarihi Bizans dönemine kadar uzanan eserler mimari açıdan hayranlık uyandırırken şehrin kültürünün nasıl geliştiğini de somut şekilde resmediyor.

 

Üsküdar, Çamlıca

Doğal ve tarihî güzellikleriyle ön plana çıkan Üsküdar’da Eski İstanbul’un ruhunu sonuna kadar hissedebilirsiniz. 1861’de yapılan Adile Sultan Kasrı, padişahların tılsımlı gömleklerini sunan İslam Medeniyetleri Müzesi ve Çamlıca Camii’yle etkileyici Boğaz manzarasına sahip Fethi Paşa Korusu Üsküdar’ın göz bebeklerinden yalnızca birkaçı. Burada Beylerbeyi, Kuzguncuk, Kuleli, Kandilli gibi keşfedilmeye değer birçok semt bulunuyor. Bu semtlerin sokaklarında gezerken İstanbul’un kültürel açıdan zengin ruhunu iliklerinizde hissedebilirsiniz. Ayrıca bu eşsiz semtte Kız Kulesi’ne karşı akşam kahvenizi yudumlayabileceğiniz hoş kafeler ve restoranlar da bulunuyor.

 

Karaköy, Tophane

Beyoğlu’nun tarihî semtlerinden Tophane ve Karaköy, birbirlerine oldukça yakın. Tophane’de İstanbul’un tarihinde önemli yere sahip Tophane Kasrı mimari açıdan görkemli bir figür. Günümüzde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne tahsis edilen bu özel yapı Osmanlı’da diplomasinin önemini yansıtıyor. Karaköy’e geldiğinizdeyse Kamondo Merdivenleri‘ni fethetmeden dönmemelisiniz. Art Nouveau tarzında tasarlanan merdivenler 19. yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır. O günden beri de Bankalar Caddesi ile Galata Caddesi’ni birbirine bağlıyor. Zamanla şehrin kültürel hazinesinin parçası olan merdivenlerde fotoğraf çekilmekse oldukça popüler.

 

Beyoğlu, Galata

İstanbul denilince akla Beyoğlu’nun gelmemesi imkânsız. Galata Kulesi’ne çıkan nostaljik sokaklarıyla Beyoğlu, İstanbul’un en önemli kültür mirasçısı. Yolunuz Beyoğlu’na düştüğünde Galata Kulesi’ne çıkmamak olmaz. Yapıldığı günden bu yana onlarca badire atlatıp hâlâ ayakta kalabilen Galata Kulesi’nin tepesinde İstanbul’un eşsiz manzarasını seyredebilirsiniz. Galata Kulesi’nden çıktıktan sonra da Atlas Sineması’nda Yeşilçam filmlerini yâd etmekse sizi 90’lı yılların keyifli günlerine ışınlayabilir. 2019’da restorasyona giren Atlas Sineması’ndaki İstanbul Sinema Müzesi’nde sevilen oyuncuların bal mumu figürlerini, kıymetli yönetmenlerin kişisel eşyasını ve film afişlerini bulabilirsiniz.

 

İstanbul’un Büyülü Hazinelerinden: Pera Palace Hotel

Beyoğlu’nun göz bebeği Pera Palace Hotel, 1895 yılından bu yana İstanbul’un popüler mekânlarından olmayı sürdürüyor. Açıldığı günden bu yana binlerce misafiri ağırlamış ve bu misafirlerin arasında dünyaya yön veren isimlerin de bulunduğu otel, İstanbul’un zengin ve köklü kültürünü yansıtmayı başarıyor.

Pera Palace Hotel’in duvarlarında, ihtişamlı mimarisinde saklanan hikâyelerle birlikte kendinizi bambaşka bir dünyada bulabilirsiniz. Mustafa Kemal Atatürk’ten Agatha Christie’ye, Ernest Hemingway’den Alfred Hitchcock’a kadar onlarca ünlü ismi ağırlayan Pera Palace Hotel’de büyülü bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? İsterseniz 101 Numaralı Oda’yı, Atatürk’ün Müze Odasını ziyaret edebilir; restoranlarında ya da barlarında Fransız, İtalyan ve Türk mutfağından lezzetleri tadabilir veya nostaljik odalarında keyifli, konforlu bir konaklama deneyimi yaşayabilirsiniz.

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:

• Zamanı Yavaşlatın: Pera Palace’tan Başlayan Bir Slow Travel Rotası
• Tarihi Yarımada Bölgesinde Mutlaka Ziyaret Etmeniz Gereken Yerler
• Yeni Keşfetmek İsteyenlere Özel Beyoğlu Rehberi
• İstanbul’un Simgesel Yapıları
• Galata Kulesi’nin Hikayesi

Şehirde Sahne Tozu Uçuşuyor: Eylül Ayının Tiyatro Oyunları

Geçmişi yüzlerce yıl öncesine dayanan tiyatrolar bireyi ve toplumu ortak bir hayal dünyasıyla birbirine bağlayan; duyguları, düşünceleri ve hatta yaşamın ta kendisini yeniden yorumlatan büyülü…

Daha Fazla Bilgi

Ekranları Kapatıp Şehri Keşfe Çıkıyoruz: İstanbul’un Yürüyüş Rotaları

Bir şehri gerçekten tanımak sokaklarında usul usul dolaşmakla başlar. Hele ki söz konusu İstanbul’sa bu tanışıklık biraz daha dikkat ve sessizlik istiyor. İstanbul’da renkli duvarların, tarihî binaların…

Daha Fazla Bilgi

İletişime Geçin