Ekranları Kapatıp Şehri Keşfe Çıkıyoruz: İstanbul’un Yürüyüş Rotaları

Bir şehri gerçekten tanımak sokaklarında usul usul dolaşmakla başlar. Hele ki söz konusu İstanbul’sa bu tanışıklık biraz daha dikkat ve sessizlik istiyor. İstanbul’da renkli duvarların, tarihî binaların ve caddelerin neler fısıldadığını duymak için kulaklıkları çıkarıp ekranlara biraz veda etmek gerekiyor. Peki, İstanbul sokaklarını kendi ritminde en son ne zaman dolaştınız? Eğer cevap vermek için uzun süre düşünmek zorunda kaldıysanız sizin için harika bir rota oluşturduk!

 

Güne Balat’ta Başlayın

Bu keyifli günün ilk durağı, elbette farklı kültürlerin izlerini hâlâ buram buram hissettiren Balat. Rengârenk evlerin süslediği Balat sokaklarını dolaşırken kendinizi zamanın akışına kaptırmamak neredeyse imkânsız. Zira bu büyüleyici semtin her sokağı bambaşka bir hikâyeye ev sahipliği yapıyor. Arnavut kaldırımlı sokaklarıysa insanı âdeta içine çekiyor. Balat’ta dolaşırken keyifli bir kahve molası vermekse bu deneyimi daha da unutulmaz kılabilir.

Biraz ilerlediğinizde sizi tarihî kiliseleriyle baş döndüren Fener semti karşılayacak. Zamanında İstanbul’un çok kültürlü yapısının bir yansıması olan Fener Rum Erkek Lisesi ve Yoakimion Rum Kız Lisesi gibi önemli yapıları ziyaret ederek minik bir kültür gezisi yapabilirsiniz. Güneş tam tepeye yaklaşırken surların eteğindeki Ayvansaray’a uğrayıp harika fotoğraflar da çekebilirsiniz.

 

Simit Kokusu Eşliğinde Eminönü’nü Dolaşın

Biraz Balat turundan sonra “Gerçek İstanbul” ile tanışmaya ne dersiniz? Bunun için yapmanız gereken tek şey baharat kokularının etrafı sarıp sarmaladığı Eminönü’nün izini sürmek! Vapur seslerinin yankılandığı bu semtte İstanbul’un kaotik yüzüne de bir “Merhaba!” diyebilirsiniz.

Eminönü’nde dolaşırken şehrin pek çok turistik noktasını ziyaret etme şansınız da var. Osmanlı Dönemi’nden kalma Mısır Çarşısı’nı dolaşabilir, seyyar satıcıların arabalarından taze simit alıp kendinizi martı seslerine kaptırabilirsiniz.

 

Geçmişle Bugünün Harmanlandığı Galata’da Bir Kahve Molası

Şimdi rotanızı İstanbul’un hayranlık uyandıran semtlerinden Galata’ya çevirme zamanı! Bu semtin kalabalık ve dar sokakları, günün telaşını fazlasıyla hissettirse de telefon ekranından uzaklaşıp gezinin keyfine odaklanmak bu tarihî keşfi bambaşka bir boyuta taşıyacak. Özellikle efsanelere konu olan Galata Kulesi’yle tanınan bu semtin her karışında ayrı bir hikâye saklı.

Osmanlı Dönemi’nde tüccarların uğrak mekânı olan Galata günümüzdeyse sanatçıların, müzisyenlerin, turistlerin ve âşıkların gözdesi. Bu semtin sakin kafelerinde, yürüyüşün yorgunluğunu üzerinizden alacak ufak bir tatlı molası verebilirsiniz.

 

Taksim’in Gizli Sokaklarıyla Tanışın!

Kalabalığıyla göz dolduran Taksim, neredeyse günün her anı bir koşuşturmaca hâlinde. Ancak günün son saatlerinde Taksim’in tarihî sokaklarında yürürken içinizi zamanın izini sürüyormuşsunuz gibi bir his kaplayabilir. Telaşsızca attığınız adımlarla her köşe başında nostaljik binalar görebilirsiniz. Bu sakin yürüyüşün sonunda İstiklal’in gizli sokaklarıyla tanışmaya da hazır olun!

Tamamen merdivenlerle kaplı, renkli mekânlarla ve birçok sanatçının imzasını taşıyan duvar resimleriyle dolu Cezayir Sokağı, bu gezinin olmazsa olmaz duraklarından. Beyoğlu’nda pek çok ilki Fransızlar gerçekleştirdiğinden Fransız Sokağı olarak da bilinen bu sokağın renkli mekânlarında kısa bir dinlenme molası verebilirsiniz. Ardından sokağın hemen aşağısındaki, taş binalarla kaplı Meşrutiyet Caddesi’ne doğru yürümeye devam edebilirsiniz. Güneş batarken de Pera’da güzel bir akşam yemeği yiyerek günü sonlandırabilirsiniz.

 

Keşiflerle Dolu Günü Pera Palace Hotel ile Taçlandırın

İstanbul’un en özel semtlerini adım adım keşfettikten sonra biraz dinlenme zamanı. Taksim’in canlı atmosferine yakın ama bir o kadar da huzurlu Pera Palace Hotel bu molayı unutulmaz kılmak için ideal bir adres.

Şehrin kalbinde yer alan, tarihe tanıklık eden Pera Palace Hotel’de biraz dinlenip lezzetli atıştırmalıkların ve dumanı üstünde tüten bir kahvenin keyfini çıkarabilirsiniz. Dilerseniz dünya mutfağından farklı lezzetler sunan restoranlarda, tadı damağınızda kalacak bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Denizin bile uykuya daldığı saatlerde otelin eşsiz teras manzarasından şehri kuş bakışı izleyip unutulmaz bir deneyim de yaşayabilirsiniz. İstanbul’un en özel tarihî yapılarından birinde keyifli bir gün geçirmek için Pera Palace Hotel ile iletişime geçebilir, rezervasyonunuzu hemen yaptırabilirsiniz.

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:

• Eminönü’den Balat’a Yürürken Görmeniz Gereken 10 Mekan
• İstanbul’un En Güzel Seyir Yerleri
• Yeni Keşfetmek İsteyenlere Özel Beyoğlu Rehberi
• Klişeleri Yıkın: Şehirlerin Kraliçesi İstanbul’da Farklı Bir Gün