10 Kasım: Zamanın Ötesinde, Sonsuz Bir Özlem…
Takvimler 10 Kasım’ı, saatler 09.05’i gösterdiğinde tüm ulus aynı duygularda buluşur. 1938 yılında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini kapadığı o anda, yurdun dört bir yanında yurttaşlar, onun fikirlerini ve inkılaplarını yaşatma sözü vererek Atalarını sonsuzluğa uğurladı.
Bugünse her yıl olduğu gibi Atatürk’ün aramızdan fiziken ayrılışının yıl dönümünde onu saygı, minnet ve derin bir özlemle anıyoruz. Her yaştan birey, yüreklerinde tarifsiz bir sızıyla saygı duruşuna geçiyor; Atatürk’ün Odası’nı, Anıtkabir’i ve müzeleri ziyaret ederek Atatürk’e olan özlemlerini ve bağlılıklarını gösteriyor.
Selanik’te Doğup Samsun’da Parlayan Güneş

1881’de Selanik’te dünyaya gelen Mustafa, Osmanlı Devleti’nin bir askeri olarak yetişir. Çanakkale Cephesi’nde kazandığı zaferle yurdun her köşesinde ismi duyulmaya başlayan genç asker, kısa sürede albaylığa ve ardından generalliğe yükselir.
Uzun süren işgallerle yıpranan halkı ayağa kaldıran Mustafa Kemal, 1919 yılının 19 Mayıs günü Samsun’u bir güneş gibi aydınlatır. Millî Mücadele hareketini organize eder ve halkı bu mücadelenin kilit parçası hâline getirir. 30 Ağustos’taysa başkomutan olarak ülkenin kurtuluşuna giden şanlı zaferi vatanperver yurttaşlarla birlikte kazanır. Mimarı olduğu birlik ruhuyla 29 Ekim 1923‘te bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni ilan eder. Onun Türk milletine en büyük armağanı, kayıtsız şartsız egemenliktir.
Bir Liderin Zamanın Ötesindeki Vizyonu

“Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” sözünün sahibi Atatürk, Cumhuriyet’in ilk günlerinden itibaren ülkeyi kalkındırmak için durmadan çalıştı. Yaptığı inkılaplar ve devrimler, ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine yükseltmeyi amaçlarken eğitime önem vererek eğitim seferberliği başlattı.
Kendi uçağını yapabilen, kendi ham maddesini üretebilen ve aydın gençler yetiştirebilen bir ülke olmak için birçok kurumun açılmasını sağladı. Bunlardan bazıları Türk Hava Kurumu, Millî Eğitim Bakanlığı, Türk Dil Kurumu; şeker, kömür, dokuma, çimento ve mühimmat fabrikaları; tamirhanelerdi. Bunlar, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik kalkınmasına büyük katkı sağladı.
Atatürk yalnızca o gün için çalışmakla kalmadı, gelecek nesillere de seslendi: 1927 yılında mecliste Nutuk’u okudu. Millî Mücadele’yi ve ülkenin kuruluşunu kronolojik şekilde anlattığı Nutuk’ta, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Millî Mücadele’nin sonucu olarak tanımladı. Kitabın sonunda Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk gençliğine emanet etti ve metni “Gençliğe Hitabe” ile tamamladı.
Tüm Yurdu Yasa Boğan Gün: 10 Kasım
Hayatı boyunca zor savaşlar görmüş, pek çok zafer kazanmış ve bir ülkenin küllerinden doğmasına önderlik yapmış Atatürk, yaşamının son yıllarında ciddi bir rahatsızlığa yakalandı. Hastalığının teşhisi 1938 yılının Ocak ayında kondu.
10 Kasım 1938 tarihinde Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı, Dolmabahçe Sarayı’nda hayata veda etti. Bu acı haberle millî yas ilan edildi, insanlar Atatürk’ü son yolculuğuna uğurlamak için Dolmabahçe Sarayı’na akın etti.
Ulusal gazetelerde “Büyük Millî Matemimiz”, “Babamızı Kaybettik!” başlıkları atılırken yabancı gazetelerde “Türk halkı, kurtarıcısını ve babasını kaybetti!” manşeti ilk sayfadan verilir. Naaşı önce Ankara Etnografya Müzesi’ne yerleştirildi. Daha sonra Anıtkabir inşa edildi ve Atatürk’ün naaşı 10 Kasım 1953’te ebedî istirahatgâhına taşındı.
Atatürk Müze Odası’nda Atatürk’ü Anma
Atatürk‘ün, İstanbul’un işgal yıllarında hem konaklamak hem özel görüşmelerini gerçekleştirmek için tercih ettiği özel bir adres vardı: Pera Palace Hotel.
1917’de Veliaht Vahdettin’le gittiği Almanya seyahatinin dönüşünde bu odada konakladı. Şişli’deki evine taşınana kadar konaklamak için 101 numaralı odayı tercih ettiği bilinir. Devlet meselelerini görüştüğü ve özel misafirlerini ağırladığı bu oda, Cumhuriyet fikrine ev sahipliği yapmış önemli yerlerden biri.
Atatürk’ün doğumunun 100. yılında bir müze hâline getirilen oda, ziyaretçilere açıldı. Bu odada Atatürk’ün kişisel eşyası, mektupları, kendisine sunulan hediyeler, kıyafetleri ve kitapları bulunuyor. Siz de Atamıza ait eşyayı görmek ve bu hüzünlü günde onu yâd etmek isterseniz Pera Palace Hotel’in 101 numaralı Atatürk Odası‘nı ziyaret edebilirsiniz.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:
• Şanlı Zaferin 110. Yılında, Atamızın Pera Palace’taki Odasından 18 Mart’a Yolculuk
• 96. Yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluş Hikayesi


